-
1 terslik
1. اختلاف [اِخْتِلاف]Anlamı: ters olma durumu2. تباعد [تَبَاعُد]Anlamı: ters olma durumu3. تباين [تَبَايُن]Anlamı: ters olma durumu4. تضارب [تَضَارُب]Anlamı: ters olma durumu5. تعارض [تَعَارُض]Anlamı: ters olma durumu6. تغاير [تَغَايُر]Anlamı: ters olma durumu7. تفاوت [تَفَاوُت]Anlamı: ters olma durumu8. خلاف [خِلَاف]Anlamı: ters olma durumu9. فارق [فَارِق]Anlamı: ters olma durumu10. فرق [فَرْق]Anlamı: ters olma durumu11. مغايرة [مُغَايَرَة]Anlamı: ters olma durumu -
2 خلاف
خِلَاف1. uzlaşmazlıkAnlamı: anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmama durumu2. tersAnlamı: bir şeyin aksi3. karşıt4. husumetAnlamı: hasım olma durumu, düşmanlık5. kontrastAnlamı: karşıt, zıt6. terslikAnlamı: ters olma durumu7. tenakuzAnlamı: çelişki8. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark9. farkAnlamı: başkalık, ayrım10. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık11. marazaAnlamı: anlaşmazlık, çekişme, kavga12. karşı savAnlamı: antitez, zıt13. kontraAnlamı: karşıt, karşı, aksi14. zıddiyetAnlamı: karşıtlık, birbirine zıt olma durumu15. aleyhAnlamı: karşı, karşıt ve zıt16. nifakAnlamı: geçimsizlik, anlaşmazlık17. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz18. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf19. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık20. karşıAnlamı: karışıt, zıt, muhalif21. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme22. düşmanlıkAnlamı: düşman olma durumu -
3 اختلاف
اِخْتِلاف1. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu2. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu3. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık4. terslikAnlamı: ters olma durumu5. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik6. farklılıkAnlamı: farklı olma durumu7. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark8. farkAnlamı: başkalık, ayrım9. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık10. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu11. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz12. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme13. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık14. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf15. değişiklikAnlamı: değişik olma durumu -
4 تغاير
تَغَايُر1. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu2. terslikAnlamı: ters olma durumu3. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu4. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik5. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark6. tenakuzAnlamı: çelişki7. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık8. farkAnlamı: başkalık, ayrım9. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık10. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu11. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz12. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf13. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık14. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme -
5 فرق
Iفَرَّقَ1. açmakAnlamı: birbirini ayırmak2. korkutmakAnlamı: korkmasına yol açmak3. ürkütmekAnlamı: ürküntü vermek4. dağılmakAnlamı: değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek5. dayamakAnlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak6. ayırmak7. dağıtmakAnlamı: toplu durumda bulunan kimse veya şeyleri birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmakIIفَرَق1. yılgıAnlamı: korku, dehşet2. haşyetAnlamı: korku, korkma3. havilAnlamı: hevl, korku4. pervaAnlamı: çekinme, sakınma, korku5. endişeAnlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku6. korku7. ezintiAnlamı: korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı8. ürküntüAnlamı: ürkme duygusu, tevahuş9. seherAnlamı: tan ağartısı, gün doğmadan önceki zaman10. panikAnlamı: ani dehşet duygusu, büyük korku11. sabahAnlamı: günün başlangıcıفَرُقyüreksizAnlamı: korkak, tabansızIVفَرِق1. yüreksizAnlamı: korkak, tabansız2. korkakVفَرِقَkorkmakAnlamı: korku duymak, ürkmekVIفَرْق1. uçurumAnlamı: büyük fark2. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık3. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu4. terslikAnlamı: ters olma durumu5. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu6. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik7. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark8. tenakuzAnlamı: çelişki9. farkAnlamı: başkalık, ayrım10. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık11. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu12. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf13. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık14. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşmeفِرْق1. bazıAnlamı: birtakım, kimi, bazısı, ara sıra, arada bir, kimi vakit2. seksiyonAnlamı: bölüm3. fırkaAnlamı: insan topluluğu4. grup5. ekipAnlamı: takım, zümre6. hisseAnlamı: pay, nasip7. kaderAnlamı: alın yazısı, yazgı8. fasılAnlamı: bölüm, kısım9. sürüAnlamı: evcil hayvanlar topluluğu10. birtakımAnlamı: belirsiz olarak çokluğu anlatır11. takımAnlamı: topluluk12. cüz13. bölüm -
6 تباين
تَبَايُن1. varyasyonAnlamı: çeşitleme, değişim2. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu3. terslikAnlamı: ters olma durumu4. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık5. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik6. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark7. tenakuzAnlamı: çelişki8. farklılıkAnlamı: farklı olma durumu9. farkAnlamı: başkalık, ayrım10. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık11. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz12. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık13. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf14. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme -
7 تفاوت
تَفَاوُت1. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu2. terslikAnlamı: ters olma durumu3. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu4. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik5. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık6. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark7. farkAnlamı: başkalık, ayrım8. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık9. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz10. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme11. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık12. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf -
8 مغايرة
مُغَايَرَة1. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu2. terslikAnlamı: ters olma durumu3. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik4. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark5. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık6. farkAnlamı: başkalık, ayrım7. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık8. uyuşmazlıkAnlamı: uyuşmama durumu9. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz10. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf11. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık12. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme -
9 تباعد
IتَبَاعَدَayrılmakAnlamı: bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmakIIتَبَاعُد1. açıktanAnlamı: bir yerin uzağından2. terslikAnlamı: ters olma durumu3. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık4. geçimsizlikAnlamı: geçimsiz olma durumu5. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik6. mesafeAnlamı: ara, uzaklık7. uzaklıkAnlamı: uzak olma durumu8. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık9. açıklıkAnlamı: uzaklık, mesafe10. boyut -
10 فارق
فَارِق1. uçurumAnlamı: büyük fark2. oransızlıkAnlamı: oransız olma durumu3. terslikAnlamı: ters olma durumu4. ihtilâfAnlamı: ayrılık, anlaşmazlık5. çeşitlilikAnlamı: çeşidi çok olma durumu6. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik -
11 تضارب
IتَضَارَبَçelişmekAnlamı: birbirini tutmamak, mutenakız olmakIIتَضَارُب1. terslikAnlamı: ters olma durumu2. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik3. çatışmaAnlamı: çatışmak işi, silâhlı büyük kavga4. hırgürAnlamı: geçimsizlik, kavga5. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz -
12 تعارض
IتَعَارَضَçelişmekAnlamı: birbirini tutmamak, mutenakız olmakIIتَعَارُض1. terslikAnlamı: ters olma durumu2. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik3. tenakuzAnlamı: çelişki4. dalaşAnlamı: kavga5. hırgürAnlamı: geçimsizlik, kavga -
13 مخالف
مُخَالِفٌ1. mukavimAnlamı: dayanıklı, güçlü, dirençli2. mukavemetliAnlamı: dayanıklı3. dirençliAnlamı: direnci olan4. kontrastAnlamı: karşıt, zıt5. mugayirAnlamı: uymaz, aykırı6. meretAnlamı: inatçı7. muhalefetAnlamı: karşı olma durumu, aykırılık8. muhalifAnlamı: karşı olan, aykırı olan9. muarızAnlamı: karşı koymak10. serkeşAnlamı: kafa tutan, baş kaldıran11. zıtAnlamı: karşıt, çelişik12. aykırıAnlamı: mugayir, ters, karşıt, bellenmişe uygun olmayan
См. также в других словарях:
terslik — is., ği Ters olma durumu veya tersçe davranış, aksilik Tersliğe bakın ki o sıralar piyasada bir metre tel bile yoktur. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük